Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme girişimi ile başlayan sıcak savaş, Avrupa ülkelerinde doğalgaz endişesi de yarattı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme girişimi ile başlayan sıcak savaş, Avrupa ülkelerinde doğalgaz endişesi de yarattı. Avrupa’da özellikle Almanya’nın Rus doğalgazına bağımlı olduğunu belirten Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Sovyetler Birliği zamanında soğuk savaş varken de Rusya’nın doğalgazı kesmediğini, devam eden savaştan dolayı da kesmeye gerek görmeyeceğini ifade etti. Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Avrupa’nın olası gaz kesintisi durumuna karşı NATO üyesi olan Türkiye’ye güvendiğini söyledi ve “Türkiye doğalgazın geçiş yolu değil, enerji merkezi olmaya çalışmalı. Avrupa’ya en güvenli ve en kısa yolla gazı ulaştırabiliriz.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler İngilizce Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle gündeme gelen doğalgaz kesintisi ihtimali hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Rusya doğalgazı kesmez
Savaş ortamında doğalgazdan bahsetmenin biraz ‘koyun can derdinde kasap et derdinde’ gibi olacağını ama yine de konuşmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Rusya doğalgazı kesmez. Neden kesmez? Çünkü Sovyetler Birliği zamanında, soğuk savaş döneminde bile kesmedi. Aslında Rusya’nın Avrupa ile ticaretinde, Rusya’nın ekonomisinde ve bütçesinde Avrupa’ya sattığı doğalgaz çok ciddi bir pay tutmuyor. Yüzde 6.5’luk bir paydan söz ediyoruz. Onu kesse kendi ekonomisinde bir zarar olmaz ama Avrupa Rus doğalgazına çok bağımlı. Özellikle Almanya’nın çok bağımlı olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
NATO üyesi Türkiye Avrupa’ya güven veriyor
Rusya’nın değil Avrupa’nın bir alternatif tedarik yöntemine gitmeye çalışacağına dikkat çeken Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Burada en güvendiği yol NATO üyesi de olan Türkiye. Türkiye’ye baktığımız zaman Hazar bölgesindeki doğalgaza olan yakınlığımız, Akdeniz doğalgazı, çıkartmayı düşündüğümüz zengin bir Karadeniz gazımız var. Dolayısıyla Türkiye alternatif ucuz ve güvenli bir doğalgaz güzergahı gibi görünüyor. Ama bizim doğalgazın geçiş yolu değil, enerji merkezi olmaya çalışmamız olmamız gerekiyor. Enerji fiyatlarını oluşturmada etkili bir ülke olmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
Türkiye en güvenli ve kısa yolla gazı ulaştırabilir
Hazar’daki gazların Azerbaycan ve Türkmenistan gazı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Azerbaycan gazı zaten TANAP projesi için bir yıldır Avrupa’ya gidiyor. Doğu Akdeniz’de İsrail gazı var, İran gazı var. Biz boru hattını yapmıştık çok uzun süredir. Orada çok öngörülü bir proje ortaya çıkarmışız. 2001-2002 yıllarında devreye girmişti. Avrupa’ya en güvenli ve en kısa yolla gazı ulaştırabiliriz. Bu arada bizim enerji merkezi olabilmemiz için diğer konularda çok ciddi yatırımlar yapmamız gerekiyor.” dedi.
Çevre kirliliği dünyanın sonunu hazırlayabilir
Prof. Dr. Havva Kök Arslan, savaş devam ederken öbür taraftan da dünyanın elimizden kayıp gittiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“2050 yılında çevre kirliliği yüzünden gerçekten dünyanın yok olmasına kadar gidebiliriz. Çok ciddi tarımsal sıkıntılara girebiliriz. Yenilenebilir enerji güvenliği, yeşil dönüşüm projeleri ve doğalgaz konusunda çok ciddi yatırımlar yapmamız gerekiyor. Türkiye’nin ciddi bir atılım yapması söz konusu. Hem bizim hem de bölgenin barışı açısından önemli bir kaynak olacaktır. Çünkü Türkiye gerçekten dengeli ve şimdiye kadar sorumlu bir politika izliyor. Bundan sonra da böyle olacağını düşünüyorum.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı